Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | babysit for v. | için bakıcılık yapmak |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | babysit for (someone) v. | (birinin çocuğuna/çocuklarına) bakmak | ||
Tom and Mary want you to find someone to babysit for them. Tom ve Mary onlara bakacak birini bulmanı istiyorlar. More Sentences |
||||
Phrasals | babysit for (someone) v. | (birinin çocuğuna/çocuklarına) bakıcılık yapmak | ||
I wonder if Tom can babysit for us tonight. Tom bu gece bize bakıcılık yapabilir mi diye merak ediyorum. More Sentences |
||||
Phrasals | babysit for (someone) v. | (birinin çocuğuna/çocuklarına) göz kulak olmak | ||
Phrasals | babysit for (someone) v. | (biri) için çocuğuna/çocuklarına bakmak | ||
Phrasals | babysit for (someone) v. | (biri) için çocuğuna/çocuklarına göz kulak olmak | ||
Phrasals | babysit for someone v. | çocuğa/çocuklara bakmak | ||
Phrasals | babysit for someone v. | çocuğa/çocuklara göz kulak olmak | ||
Phrasals | babysit for someone v. | çocuğa/çocuklara bakıcılık yapmak |